- iş anlaşmazlığı
- labour dispute
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
bilirkişi — is. 1) Belirli bir konudan iyi anlayan ve bir anlaşmazlığı çözümlemek için kendisine başvurulan kimse, uzman, ehlihibre, ehlivukuf, eksper 2) huk. Çözümlenmesi özel veya bilimsel bilgiye dayanan konularda oyuna veya düşüncesine başvurulan kimse,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hakem — is., Ar. ḥakem 1) Tarafların aralarındaki anlaşmazlığı çözmek için yetkili olarak seçtikleri ve üzerinde anlaştıkları kişi 2) Belirli bir konudan iyi anlayan kimse 3) Seçme ve karar verme yetkisi bulunan kimse 4) sp. Karşılaşmaları, yarışmaları… … Çağatay Osmanlı Sözlük
masaya oturmak — bir anlaşmazlığı çözümlemek üzere bir araya gelmek, toplanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yargıya gitmek — bir anlaşmazlığı gidermek amacıyla mahkemeye başvurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tahkime gitmek — herhangi bir anlaşmazlığı, çözülmesini sağlamak için tahkim kuruluna taşımak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kozunu paylaşmak (veya pay etmek) — (biriyle) aralarındaki anlaşmazlığı zora başvurarak çözümlemek, sona erdirmek Mümeyyiz Efendi varsın bekçi ile kozunu pay etsin... R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
yangını körüklemek — gerginliği, anlaşmazlığı artırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük